Yeşil Enerji Kurbanı Kırgızistan

Share

Türkistan’da ağır geçen kış Kırgızistan başta olmak üzere birçok Türk ülkesinde enerji krizine neden oldu.

Yeşil Enerji Kurbanı Kırgızistan

Türkistan’a kışın gelmesiyle Türk Cumhuriyetlerinde enerji krizleri baş göstermeye başladı. Kırgızistan bu krizlerden en çok etkilenen ülke oldu.

Doğal kaynaklar açısından en fakir Türk ülkelerinden olan Kırgızistan, bir süredir elektrik kesintileri sebebiyle zor günler geçiriyor. Özbekistan’da yaşanan benzer krizler nedeniyle vatandaşlar ısınmakta zorluk çekerken, elektrik kesintileri tavuk çiftlikleri gibi kesintisiz elektrik ihtiyacı olan kurumlarda çok sayıda tavuğun telef olmasına neden olmuştu. Kırgızistan’da ise vaziyet çok daha kötü.

Eylül sonunda alınan kararla ülke çapında karartma uygulanmaya başlamıştı. Işıklı tabelalar, sokak lambaları gibi birçok aydınlatma alanında karartma kararı alınmıştı. Ekim boyunca devam eden karartma Kırgızistan’ı kurtaramadı. Ülke çapında baş gösteren ısınma sorununun çözümü için kömür kullanılmaya başlandı. Onarılarak faaliyete geçirilen Bişkek Termik Santrali özellikle başkentin elektrik ihtiyacını sağlamak için tam kapasite çalıştırılırken, sınırlı kömür stoğunun santralde kullanılması kömür fiyatlarını da artırıyor.

Kırgızistan Elektrik Üretiminin Yüzde 90’ından Fazlasını Hidroelektrik Santralleriyle Sağlıyor

Elektrik üretiminin %90’ından fazlasını hidroelektrik santralleriyle sağlayan Kırgızistan, bütün dünyayı saran yenilenebilir enerji çılgınlığının rüya ülkesi gibi. Ancak ülkenin enerji ihtiyacının %40’ını tek başına sağlayan Töktogul Barajı’nda su seviyesinin azalması nedeniyle ülkenin kendisini içinde bulduğu alternatifsizlik büyük bir kriz yarattı. Üstelik Töktogul Barajı’nın suyu hem Kırgızistan’da, hem komşu ülkelerde tarım amaçlı kullanılıyor. Barajın suyunun elektrik üretimine ayrılması, bir tarım krizinin yaşanması demek. Kırgızistan elektrik ithal etmeye çalışsa da komşu ülkelerin de yaşadıkları benzer sorunlar bu seçeneği kısıtlıyor. Sonuç olarak ülkede hem elektrik fiyatlarının zamlanması, hem kömür fiyatlarının artması ve termik santraller gibi çevreyi kirletici seçeneklere mecbur kalınması sorunu yaşanıyor.

Başta Almanya olmak üzere bütün dünyada nükleer santral karşıtı kampanyalar, yenilenebilir enerjiyi çözüm olarak sunuyor. Ancak bu tip santrallerin doğası gereği değişken ve riskli üretim hacmi elektrik ihtiyacını karşılamada büyük sorunlar yaratabiliyor. Üstelik kriz anlarında kömür gibi doğayı kirleten alternatifler mecburen kullanılıyor, toplam fayda hesabı yapıldığında, bir termik santralin birkaç ay tam kapasite çalışması, hidroelektrik santralin bir yıllık “temiz enerji”sini boşa götürmüş oluyor. Güneş santralleri yalnız gündüz üretim yapabilirken, hidroelektrik ve rüzgar santralleri rüzgar ve su rejimine odaklı üretim yapabiliyor, talebin artması halinde rüzgar ve su rejiminin uygun olmaması enerji açıkları ortaya çıkarıyor. Üstelik bu santraller doğaya zehirli gazlar salmıyorlarsa da, başka zararlar veriyorlar. Aynı zamanda, ortalama bir nükleer santralden çok pahalıya gelen bir üretim yapabiliyorlar.

Yenilenebilir enerji furyasının şartlarını birçok gelişmiş ülkeden daha iyi oranda karşılayan Kırgızistan’da vatandaşlar tam olarak bu yüzden soğuktan donuyorlar. Doğalgaz ve petrol yatırımları olan kurumlarsa anti-nükleer kampanyalarına destek vermeye, özellikle Avrupalı devletler Rus doğalgazına daha fazla muhtaç olmaya devam ediyorlar.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.