Yemek yeme alışkanlıkları

Prof. Dr. Osman Beyazoğlu

İnsanlar doğumundan ölümüne kadar dışarıdan bir takım gıdaları bünyelerine katarak, diğer bir deyimle beslenerek hayatını devam ettirmektedir. Yemek yeme ve su içmek insanın yaşaması için bir ihtiyaçtır. Yemek yeme alışkanlıkları toplumdan topluma farklılık göstermektedir.  Yemek kültürü insanın ailesinden ve çevresinden edinilen bir alışkanlıktır.  Zamanla bazı değişmeler olmakla beraber,  alışkanlıkları değiştirmek oldukça zordur.  Yemek yerken nelerin yenilmesinin, nelerin yenilmemesinin ve içilmemesinin sağlık açısından önemi maddeler halinde sıralanmıştır.

  1. Güne kahvaltı ile başlamalı, kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Yapılan araştırmalar düzenli kahvaltı yapmanın günü verimli geçirmek ve kilo kontrolü için önemli olduğunu göstermiştir.  Kahvaltıda proteinli besinler (peynir, yumurta, zeytin vb.), mevsimsel yeşillikler (domates, salatalık, yeşilbiber, maydanoz, roka vb.),  tam buğday ya da tam tahıllı ekmek ve şekersiz çay içilmesi ideal olandır.  Kahvaltıda proteinli besinlerin tüketilmesi kan şekerinin dengede tutulmasında önemli bir unsurdur.  Bir evde anne baba sabah kahvaltısını ayaküstü poğaça veya simit gibi yiyeceklerle geçiştirirse, çocuklar da onlara benzemeye çalışırlar. Kahvaltıya zaman ayırmalı, mutlaka kahvaltı yapılmalı ve çocuklara da kahvaltı yapma alışkanlığı kazandırılmalıdır.
  2. Kahvaltıdan sonraki öğünler 2 de olabilir, 1 de, bu kişinin tercihine bağlıdır.  Önemli olan yemekler arasında en az 4 saat olmalıdır.  Bazı insanlar iyi bir sabah kahvaltısı yaptıktan sonra akşam yemeği ile günlük yemek yeme işini bitirmektedir.  Bazı insanlar da günde 3 öğün yemek yemektedir.  Önemli olan bir insanın ihtiyacı kadar yemesi, ne fazla ne de eksik gıda tüketmelidir.  Eksik de olsa fazla da olsa sağlık problemlerine sebep olur.
  3. Mümkün olduğunca ev yemekleri tercih edilmelidir. Dışarıda yenen yemeklerde kullanılan malzemeler, pişirme teknikleri bakımından ne kadar sağlıklı olduğu bilinmemektedir.  Son zamanlarda insanların yemek yeme ve daha sağlıklı gıdaların seçimi ve tüketimine yönelme vardır.  Evde yemeklerinin tercihinde temizlik, lezzet ve aynı zamanda ekonomik faktörler rol oynamaktadır.
  4. Yemek yerken ve yemeğin hemen sonrasında su içilmemelidir. Yemekle birlikte çok su içilmesi tükürük ve mide salgılarını sulandırdığından sindirimi bozabilir, midede sindirim gerçekleşmeden besinler bağırsaklara geçer. Fazla su sindirim için gerekli olan asit ve safranın doğal düzeyini etkileyebilir, mide asidinin antibakteriyal özelliğini azaltarak mide ve bağırsak hastalıklarına da sebep olabilir. Yemeklerden bir saat sonra su içmek daha sağlıklıdır.
  5. Yemeklerde besin çeşitliliğine önem verilmelidir. Bütün besin unsurlarını ihtiva eden hiçbir gıda yoktur. Vücudun ihtiyacı olan temel besinleri (protein, yağ ve karbonhidrat), mineralleri ve vitaminleri ancak çeşitli gıdaları tüketerek almak mümkündür.  Mutlaka günlük yenenler arasında sebze yemekleri ve salata olmalıdır. Dünyada Türk mutfağı yemek çeşitliliği ile ün yapmıştır.
  6. Yemeğin hemen peşinden meyve yenmemelidir. Yemek sırasında ya da yemeklerin peşine yenen meyveler midede mayalanmaya yol açar, bir nevi midede alkol oluşur, ancak bu alkol dışarıdan alınan alkolle aynı değildir. Ayrıca yemekle birlikte yenen meyve asit ve gaz oluşumunu tetikler, midede şişkinlik meydana gelmesine sebep olur.  Bazı vitaminleri ve mineralleri meyvelerden almaktayız, ancak yemekle birlikte yendiği zaman yararlı değil de zararlı olmaktadır.  Meyvelerden yeterli şekilde faydalanmak için yemeklerden 2 saat önce veya 2 saat sonra yenmelidir.
  7. Ülkemizde özellikle kırsal kesimlerde çabuk yemek yeme alışkanlığı vardır, bu eski bir alışkanlıktır.  Yemek yerken acele etmemeli, ağza alınan her lokma iyice çiğnendikten sonra yutulmalıdır. Hızlı yemek yerken tokluk hormonları etkilendiğinden, doyma hissi ortadan kalkar ve bu da daha çok yemek yenmesine sebep olur. Bu da fazla kilo olarak yansır.
  8. Hazırlanan yemeklerin malzemelerinin kalitesi kadar pişirilme tekniği de önemlidir. En sağlıklı olanı buharda ya da fırında pişirme,  besin kayıpları en az bu şekilde korunur. Kızartmalardan uzak durmalıdır.
  9. Yemek sırasında gazlı içeceklerden uzak durmalı, bunların sindirimin zayıflamasına sebep olduğu gibi, aynı zamanda gazlı içeceklerden oluşan karbondioksit mide ve bağırsaklarda şişkinliğe yol açmaktadır.
  10. Türk toplumu olarak genellikle yemeğin peşine tatlı yeme alışkanlığı vardır. Bu iyi bir alışkanlık değil, tatlılarda bulunan şeker çok çabuk yağa dönüşerek kilo olarak bize yansımaktadır. Fazla tüketilen şeker aynı zamanda pankreasın işlevini zayıflatır ve şeker hastalığı için risk teşkil eder.
  11. Yemekten hemen sonra ağır hareketler ya da ağır sporlar yapılırsa, midenin hacminin genişlemesine sebep olur, zamanla mide sarkmalarına yol açar.
  12. Sigara tiryakileri yemeğin peşine hemen sigaralarını yakarlar. Sigarayı en iyisi hiç içmemek,  sigara müptelası olanlar bundan kolay vazgeçemezler, en azından yemek yeme işi biter bitmez içmeseler daha az zehirlenirler.  Yapılan araştırmalar yemeğin hemen peşinden sigara içildiği zaman bir zehir olan nikotinin etkisinin çok daha fazla arttığını göstermiştir.
  13. Yemekten sonra uyumak da sağlıklı değil,  en az 2 saat geçtikten sonra uyunabilir.

Türk yemek kültüründe çeşitli, lezzetli yemekler ve tatlılar yaygın şekilde tüketilmektedir.  Genelde çok yemek yeme alışkanlığımız var, atalarımız da çok yerdi, ancak onlar bize göre daha hareketli bir hayata sahiptiler.  Ayrıca onların yediği tahıllar, sebzeler, hayvansal besinler zamanımızda bizim yediklerimiz aynı değildi,  daha sağlıklı idi.  Bundan 50-60 yıl önce ülkemizde insanların çoğu köylerde yaşıyordu, şimdi ise köylerde yaşayan ve kendi sebzesinin, meyvesini ve hayvanlarını yetiştiren insanların sayısı çok azalmıştır. Son yıllarda beslenmemizde bazı yanlış yaptığımız kesin,  beslenme ile yakından ilişkili olan obezite ve diyabet 2’de adeta parlama olmuştur. Avrupa ve Asya’nın en şişman ülkesiyiz,  diyabet 2 (şeker hastalığı)’de de Avrupa ülkeleri ortalamasının neredeyse 3 katı oranda hastaya sahibiz. Bütün bunları değerlendirerek hayatımıza yön vermemiz sağlığımız için önemlidir.

Sağlıklı günler dilerim. Saygılarımla

editör

Recent Posts

”İnsan Haklarıyla İnsandır. Hangi Haklar Bunlar” Kutlu Yol Söyleşilerinin konusuydu

Dilde Fikirde İşte Birlik Yolu Derneği’nin Kutlu Yol Söyleşileri'nde ağırlıklı olarak Türklük, Çağdaş Uygarlık Yolu ve Toplumsal…

1 hafta ago

“Kadına Yönelik Şiddetin Biyolojik , Psikolojik ve Sosyolojik Altyapısı” Kutlu Yol Söyleşilerinde konuşuldu

Ağırlıklı olarak Türklük, Çağdaş Uygarlık Yolu ve Toplumsal Bilinç ve Gelişim alanları üzerine görüşlerin sunulduğu…

3 hafta ago

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: “KKTC, Türk dünyasının Akdeniz’e açılan kapısıdır.”

Tatar, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Brüksel Temsilciliğinde, Belçika'daki Türk iş dünyası temsilcileriyle düzenlediği…

4 hafta ago

Aktau, Türk Dünyası’nın Yeni Kültür Başkenti Seçildi!

Aktau, TÜRKSOY’un kararıyla Türk Dünyası-2025 Kültür Başkenti seçildi. Kazakistan’ın Hazar kıyısındaki bu tek liman kenti,…

1 ay ago

Türk dünyası gençliği Almatı’da buluşuyor

TÜRKSOY Kazakistan’ın Almatı şehrinde Türk Dünyası Gençlik Buluşmaları kapsamında 1. Türk Dünyası Gençlik Forumu düzenleyecek.…

1 ay ago

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk dünyasına katkılarımızın büyük olabileceğine inanıyorum

Bu fırsatı, KKTC’nin Türk dünyasına değer katabileceği alanları göstermek açısından önemli bulduğunu söyleyen Tatar, “Türk…

1 ay ago