SERBEST RADİKALLER VE ANTİOKSİDANLAR

Serbest radikaller

Serbest radikaller elektronu eksik atomlardır.  Vücutta bazen metabolizma sonucu bazen de çeşitli etkenlerle serbest radikaller oluşmakta, yani elektronu eksik atomlar meydana gelmektedir. Serbest radikal bir sefer meydana geldikten sonra o başka bir molekülden elektron koparır, o da serbest radikale dönüşür, bu şekilde zincirleme reaksiyonlarla vücuttaki sayıları artar.

Meydana gelen serbest radikal, eksik olan elektronunu tamamlamak için hücre zarı, hücredeki çeşitli atom, molekül ve bileşiklere saldırırlar. Serbest radikallerin düşük ve orta düzeyleri hücrenin fizyolojik fonksiyonlarında bazı olumlu etkilere sahiptir.  Serbest radikaller aynı zamanda bağışıklık sisteminin önemli bir parçası olarak görev yaparlar,  damarlar boyunca dolaşırlar ve yabancı istilacılara saldırırlar. Bu özellikleri ile bağışıklığın güçlenmesine katkı sağlarlar.  Ancak serbest radikaller fazla meydana geldiğinde vücutta büyük hasarlara sebep olurlar; kanser, kalp-damar hastalıkları, akciğer hastalıkları, Alzheimer, sarı-nokta ve katarakt gibi birçok hastalığın ortaya çıkmasında etken olurlar. Bunlar aynı zaman da yaşlanmayı da hızlandırırlar.

Serbest radikallerin meydana gelmesinde soluduğumuz hava, yediğimiz yiyecekler, aldığımız ilaçlar,  içtiğimiz sular rol oynamaktadır.  Bunlar arasında havayı kirleten maddeler, alkollü içecekler, enerji içecekleri,  sigaranın yanması sırasında ortaya çıkan kimyasallar, böcek ilaçları ve bunların besinlerdeki kalıntılar,  besinlerle vücuda giren çeşitli toksin maddeler sayılabilir.

Stres insanlarda serbest radikalin oluşumun artırır. Ayrıca radyasyon, ultraviola ışınları, evlerde ve işyerlerinde elektronik ve aydınlatma cihazlarının yaydığı radyoaktif maddeler de serbest radikalleri artırmaktadır.

Antioksidanlar

Antioksidanlar serbest radikalleri temizleyen doğal maddelerdir. Antioksidanlar serbest radikallere eksik olan elektronu vererek onları etkisiz hale getirirler.  Antioksidanlar yaramaz çocukları sakinleştiren annelere benzetilebilir,  onlara eksik olan elektronu vererek onların saldırganlığını önlerler.  İnsan vücudu bazı antioksidanları üretir, ancak bunlar çoğu zaman serbest radikallere karşı yetersiz kalırlar.  Antioksidanlar besinlerle birlikte beslenme sırasında alınır.  Sebze ve meyveler, özellikle renkli olanlar antioksidan bakımından daha zengindir.  Araştırmalar antioksidan gıda takviyesi yerine besinlerle alınmasının daha etkili olduğunu göstermiştir.

Vücudun antioksidan kapasitesini artırmak için günde 5 öğün sebze ve meyve tüketilmelidir (bunun 3 porsiyonu sebze ve 2 porsiyonu meyve olabilir, tersi de olabilir). Ancak bazı alışkanlıklar bunların etkisini azaltmakta, bunların başında da sigara ve alkol kullanma gelmektedir.   Sebzelerin pişirilmeleri de antioksidan özelliklerini etkiler.  Genel olarak pişirme işlemi antioksidan etkisini azaltır.  Bununla beraber enginar, brokoli, havuç ve yeşil fasulyede pişirme ile antioksidan bakımından azalma olmaz, hatta artar,  ancak uzun süre pişirilirse antioksidan kapasitesi düşer.

Antioksidan yönünden zengin sebzeler arasında domates, ıspanak, havuç, yeşilbiber, kırmızı pancar, brokoli, karnabahar ve soğan; meyveler arasında kavun, karpuz, narenciye, erik, yaban mersini, çilek, böğürtlen, kızılcık,  kivi, kiraz, badem, kırmızı dut,  sayılabilir.  Özellikle koyu renkli olanlar antioksidan deposudur.

Sonuç

İnsan vücudunda serbest radikallerle antioksidanlar arasında bir denge oluşmaktadır.  Serbest radikal-antioksidan dengesinin bozulması sonucu, serbest radikallerin etkisi ile bazı hastalıklar meydana gelmekte,  yaşlanma hızlanmaktadır.  Bunları önlemek ya da azaltmak için şunlar yapılabilir:

  • Dengeli beslenmeli, işlenmiş, rafine gıdalardan, kızartmalardan uzak durmalı, antioksidan bakımından zengin ve doğal besinleri tüketilmelidir.
  • Oturulan evler ve ofisler sık sık havalandırılmalı, kirli ortamlar serbest radikalleri artırır.
  • Sigara, alkol ve fazla ilaç kullanmamalı, bunlar hem serbest radikalleri artırır, hem de antioksidanların etkisini azaltır.
  • Uzun süre ultraviola ışınlarına maruz kalmamalı.
  • Düzenli eksersiz yapmalı, ancak aşırı eksersizden kaçınılmalı, aşırı eksersiz yapma serbest radikallerin artmasına sebep olur.
  • Yeşil çay gibi antioksidan içeceklerin tüketimi artırılmalı, şekerli ve kafeinli içeceklerden uzak durmalıdır.

 

Sağlıklı ve mutlu günler dilerim.

      Prof. Dr. Osman BEYAZOĞLU

 

editör

View Comments

  • Sayın Hocam ne güzel bilgiler verdiniz. Biz sizden aldığımız bu kıymetli bilgiler ile hayatı daha sağlıklı yaşıyoruz. Selam ve saygılarımla

  • Bunlar çok değerli bilgiler sayın hocam. Benzer içerikli yazılarınızı merakla bekliyoruz.

Recent Posts

”İnsan Haklarıyla İnsandır. Hangi Haklar Bunlar” Kutlu Yol Söyleşilerinin konusuydu

Dilde Fikirde İşte Birlik Yolu Derneği’nin Kutlu Yol Söyleşileri'nde ağırlıklı olarak Türklük, Çağdaş Uygarlık Yolu ve Toplumsal…

1 hafta ago

“Kadına Yönelik Şiddetin Biyolojik , Psikolojik ve Sosyolojik Altyapısı” Kutlu Yol Söyleşilerinde konuşuldu

Ağırlıklı olarak Türklük, Çağdaş Uygarlık Yolu ve Toplumsal Bilinç ve Gelişim alanları üzerine görüşlerin sunulduğu…

3 hafta ago

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: “KKTC, Türk dünyasının Akdeniz’e açılan kapısıdır.”

Tatar, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Brüksel Temsilciliğinde, Belçika'daki Türk iş dünyası temsilcileriyle düzenlediği…

4 hafta ago

Aktau, Türk Dünyası’nın Yeni Kültür Başkenti Seçildi!

Aktau, TÜRKSOY’un kararıyla Türk Dünyası-2025 Kültür Başkenti seçildi. Kazakistan’ın Hazar kıyısındaki bu tek liman kenti,…

1 ay ago

Türk dünyası gençliği Almatı’da buluşuyor

TÜRKSOY Kazakistan’ın Almatı şehrinde Türk Dünyası Gençlik Buluşmaları kapsamında 1. Türk Dünyası Gençlik Forumu düzenleyecek.…

1 ay ago

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk dünyasına katkılarımızın büyük olabileceğine inanıyorum

Bu fırsatı, KKTC’nin Türk dünyasına değer katabileceği alanları göstermek açısından önemli bulduğunu söyleyen Tatar, “Türk…

1 ay ago