Bize özgü, ‘bana bir şey olmaz’ ve ‘alın yazısı’ anlayışı yüzünden binlerce kişi sağlığını yitirmekte ve ölmektedir.
Çünkü işi uzmanına yaptırmak yerine, kendi yöntemlerimizle yapmak gibi bir özelliğimiz var. Doğrusu uzmanından da iyi biliriz(!). Onun için üç – beş lira ödemeye değmez.
Örneğin, kilitli kalan kapımızı çilingire açtırmak yerine pencerelere, balkonlara tırmanarak eve girmeye çalışırız.
Yasal yaptırımı olmasa, yakalanmaktan, bedelinden korkmasak birçok kuralı da çiğnemeyi marifet sayarız.
Eksiklerin görmezden gelinmesi için birçok kişiyi, siyasiyi araya sokarız.
Bu işler olağan görev gibi olmuştur.
Sonucu ise ne yazık ki sayısız iş kazaları nedeniyle sağlığından olanlar ve ölümlerdir.
Bütün bu olumsuzlukların önüne geçmek için bilgi, bilinç ve uygulama olarak eksik olduğumuz, iş güvenliği önlemlerinin alınması ve doğru ilkyardım yapılması gerekmektedir.
Ülkemizde 6331 Sayılı İş sağlığı ve Güvenliği Yasası ile işyerlerine, iş güvenliği uzmanı çalıştırma koşulu getirilerek, doğabilecek iş kazalarının önlenmeye, çalışanlar her türlü kazalara karşı korunmaya çalışılmaktadır.
Bu doğru, ancak geç kalmış yasanın uygulanmasında birçok eksiklik ve aksaklıklar bulunmaktadır.
Öncelikle eğitimler yeterli değil ve çoğu da kişi olarak, bu alanda uzmanlık yapmaya uygun değiller.
Bilgi, bilinç ve uygulama yetersizlikleri ile kişiliği uygun olmayanların uzman olması gibi sorunlar var.
Birde bu kapsama hiç girmeyenler var.
Örneğin kendi başına çalışanlar ile orman, tarım, inşaat, taşımacılık, ulaşım işi gibi birçok alanda iş yapanlar, çalışanlar iş güvenliği, ilkyardım bilgisi ve bilinci olmadığı, bu nedenle de gerekli önlemler alınmadığı için yaralanma, engelli kalma ve ölüm gibi üzücü durumlarla karşılaşılmaktadır.
Parmağına diken batsa acısına dayanamayan kişiler, bir dikenden kendini koruyor ancak sağlığını yitireceği, engelli kalacağı ya da ölümüne neden olacak iş kazalarına karşı gerekli önlemleri almıyor. Bu konuda başta da söylediğimiz gibi ‘bana bir şey olmaz’ ve yanlış bir yazgı (kader) anlayış ve yorumu içindeyiz.
Sağlık ve yaşam kutsaldır.
Koruma ve kollama için İş Güvenliği, İlkyardım, İşyeri Hekimliği olmazsa olmazdır.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 3. Maddesinde“Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır”denilmektedir.
Ülkemizde de6331 Sayılı İş sağlığı ve Güvenliği Yasası, kamu ile özel işyerlerinde bu yasa gereği, yeterli olmasa da önlem koruma var.
Yasanın olması, her şey demek değil doğal olarak.
Yasadaki boşlukları, açıkları arayıp, bularak değerlendiren, kullanan bir özelliğimiz var.
Bu nedenle;
Devlete ve işverene önemli görevler düşüyor.
Devlet öncelikle, en başta eğitimle işe başlamalı ve ortaokuldan başlamak üzere İş Güvenliği Bilgisi ile İlkyardım Bilgisi dersleri okutmalıdır.
İşverenin almadığı, önemsemediği önlemler yüzünden çalışma gücünü yitiren, yaralanan, engelli olan, daha kötüsü ölen binlerce kişi var.
Haberlerde çok sık göre göre alıştığımız hatta bu yüzden bize olağan gelen bir durum oldu iş kazaları…
Ne yazık ki çok sık gördüğümüz ve sıradanmış gibi gelmeye başlayan bu kazaların nedeninin yalnızca çalışan, işçi kaynaklı olamayacağı apaçık belli.
Bu yüzden görünürde çözümler üreterek yasal sorumluluktan kurtulmaya çalışan işverenler için denetimler artırılmalıdır.
İşyerinin, kendinin kazancı için en ince hesapları yapan işverenler, çalışanın iş güvenliği, sağlığı, yaşamı içinde daha fazla özen göstermelidir.
Yasa gereği hemen hemen her işyerinin anlaşmalı iş güvenliği uzmanı var da, bu kişilerin almış olduğu eğitim yeterli mi? İşçilerin, çalışanların canını, sağlığını koruyacak kişiler nasıl bir eğitimden geçiyorlar, bu eğitimler yeterli mi?
İş kazaları sonucu çalışanların uğramış olduğu zarar gereği gibi karşılanıyor mu?
İşverenin, gördüğü zararı karşılamak adına verdiğine kanarak yasal yollara başvurmuyor mu?
Birçok kişi dava yoluna gitmesi halinde alacağı bedelden çok çok aşağısını, o anlık zor durumundan yararlanan işvereninin, verdiği günü kurtaracak bedeli kabul mü ediyor?
Evet, bu yönde yasalar var, doğru uygulanırsa koruyucu, kollayıcı. Ancak çalışanların bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi de çok önemli ve gerekli.
Eksiklik, aksaklık, sorunları uzatmadan sonuç olarak;
Kutsal sağlık ve yaşam için; ortaokuldan başlamak üzere İş Güvenliği Bilgisi ile İlkyardım Bilgisi eğitimi, yine bütün yurttaşlarımıza iş güvenliği ile ilkyardım eğitimi ve bilinci verilmeli, denetimler sık sık, sıkı biçimde yapılmalıdır.
Dilde Fikirde İşte Birlik Yolu Derneği’nin Kutlu Yol Söyleşileri'nde ağırlıklı olarak Türklük, Çağdaş Uygarlık Yolu ve Toplumsal…
Ağırlıklı olarak Türklük, Çağdaş Uygarlık Yolu ve Toplumsal Bilinç ve Gelişim alanları üzerine görüşlerin sunulduğu…
Tatar, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Brüksel Temsilciliğinde, Belçika'daki Türk iş dünyası temsilcileriyle düzenlediği…
Aktau, TÜRKSOY’un kararıyla Türk Dünyası-2025 Kültür Başkenti seçildi. Kazakistan’ın Hazar kıyısındaki bu tek liman kenti,…
TÜRKSOY Kazakistan’ın Almatı şehrinde Türk Dünyası Gençlik Buluşmaları kapsamında 1. Türk Dünyası Gençlik Forumu düzenleyecek.…
Bu fırsatı, KKTC’nin Türk dünyasına değer katabileceği alanları göstermek açısından önemli bulduğunu söyleyen Tatar, “Türk…