Erkek Çocuklarımız İçin Türkçe Ad Önerileri
Erkek Çocuklarımız İçin Türkçe Ad Önerileri
– A –
ABAKA HAN: İlhanlı Kağanı Hülagü Han’ın oğlu
ABAY: Becerikli, hünerli
ABILAY HAN: Bir Kazak kağanı
ACABAY: Amca, ağabey. Güçlü kuvvetli, başladığı işi bitiren. Büyük
ACAR: Gözüpek, yırtıcı, atılgan
ACUN: Dünya, yeryüzü
ACUNAY. Dünya güzeli
AFŞAR: Oğuzların 24 boyundan biri.Çabuk iş gören, atılgan. Uyumlu. Bir şeyin zıddı (Avşar)
AFŞİN: Zırh. Ünlü Selçuklu komutanı
AĞA: Kırsal kesimde varlıklı kişi. Eliaçık kişi. Ağabey
AĞABEY: Büyük erkek kardeş
AKÇAKOCA: Saçı sakalı ağarmış yaşlı kişi. Osman Gazi’nin ünlü komutanlarından
AKGÜN: Gelecek
AKIN: Saldırı
AKMAN: Temiz, namuslu
ALGAN: Fatih, fetheden
ALKAN: Kırmızı kan
ALP: Kahraman, yiğit, cesur
ALPAGUT: Alplik gösteren kişi. Kurt soyundan olan
ALPARSLAN: Yiğit, cesur kişi. Ünlü Seçuklu kağanı
ALPAY: Cesur, yiğit kişi
ALPER: Cesur, yiğit, savaşçı kişi
ALPER TUNGA: Ünlü Türk kağanı
ALPEREN: Toplumun sayıp sevdiği, örnek aldığı savaşçı kahraman
ALPGİRAY: Yiğit Kırım hanı
ALPHAN: Yiğit kağan
ALPMAN: Alp gibi Alpçe yaşayan
ALPTİGİN: Yiğit tigin, cesur şehzade (Alptekin)
ALPTUĞ: Yiğit, cesur, yürekli, savaşçı kimse
ALTAN: Güneşin doğuş anı
ALTANURUG: Cengiz Han’ın soyundan gelen kişilere verilen ad
ALTAR: Tapınaklarda, üzerinde kurban kesilen, günlük yakılan, dini tören yapılan taş masa
ALTAY: Orta Asya’da dağ
ALTUĞ: Kırmızı renkli tuğ
ANDAÇ: Yadigar
ANIL: Hatırlanma, anımsanma dileği
ARAL: Ada. Orta Asya’da göl
ARAM: Fırsat, uygun zaman
ARAS: Talih, şans
ARAT: Cesaret
ARDA: Artçı
ARGUN: Pars türünden avcı bir hayvan
ARINÇ: Barış, kurtuluş
ARKAN: Temiz, arı kandan gelen. Üstün, galip
ARKIN: Yavaş. Artçı
ARMAĞAN: Hediye
ARMAN: Onurlu
ARSLAN: Yırtıcı hayvan
ARSLANBALA: Arslan yavrusu
ASLAN: Yırtıcı, güçlü bir hayvan
ASUTAY: Hırçın tay
AŞKIN: Aşmış, üstün
ATA: Ulu, saygıdeğer kişi, baba, dede
ATABAY: Beybaba. Kağan çocuklarına eğitim veren kişi
ATAERİ: Atalarına ve geçmişine saygılı
ATAHAN: Devleti ilk kuran kişi
ATAKAN: Kağan ata
ATALAY: Ünlü
ATAMAN: Kazak başbuğu
ATAOL: Yüce bir insan ol dileği
ATASAGUN: Bilge hekim
ATAY: Bilinen, tanınmış kişi
ATIL: Ünlü
ATILGAN: Gözüpek
ATINÇ: Atılgan
ATTİLA: Atacık. Ünlü Hun Kağanı
AVCI: Av ile uğraşan kişi
AYAS: Ay ışığı
AYAZ: Kuru soğuk. Ay ışığı
AYBAR: Ay gibi parlak
AYBARS: Ay gibi güzel ve temiz pars. Hun Kağanı Attila’nın amcası
AYDEMİR: Ay gibi ışıklı, temiz, demir gibi güçlü kimse
AYDIN: Işık. Münevver, entelektüel
AYDOĞAN: Ay gibi doğan
AYGÜN: Ay gibi güzel, güneş gibi parlak olan
AYHAN: Oğuz Kağan’ın altı oğlundan biri
AYTEK: Ay gibi
AYTİGİN: Ay tigini (Aytekin)
AYTAÇ: Ay gibi parlak taç takmış kişi
AYVAZ: Koca, erkek, eş. Savaş gemilerinde çalışan cerrah yardımcısı
– B –
BABÜR: Bir kaplan türü. Babür Devletinin ünlü kağanı
BAĞIŞ: Bağışlanan şey. Sıçrayış, atlayış
BAHADIR: Kahraman
BALABAN: İribaşlı bir doğan türü
BALAMİR: Biricik yavru
BAMSI: Yüksek, ulu
BARAY: Ezelİ, öncesiz, öncesi olmayan. Yeni ay, ay başı
BARIŞ: Sulh,huzur ortamı
BARKIN: Gezgin
BARLAS: Çekici. Servet.Temiz
BARTU: Varlık. Varılacak yer
BASKIN: Üstün. Basmak
BAŞAR: Girişilen eylemi amaca uygun sonuçlandırmak, başarılı ol, işi sonuçlandır
BAŞAT: En önde gelen. Baskın
BAŞBUĞ: Ordu komutanı
BAŞKAL: Emir, ferman
BATU: Güçlü, yenilmez
BATUHAN: Batı hanı
BATUR: Kahraman
BAYHAN: Zengin, varlıklı kağan
BAYINDIR: Güçlü, varlıklı, egemen
BAYKAL: Yabani at. Deniz
BAYRAK: Varoluş simgesi
BAYRAM: Dinsel ve ulusal özel gün
BAYSAL: Rahatlık
BAYSAN: Yakışıklı
BAYÜLKEN: Yüce kişi
BERK: Katı, sağlam
BERKANT: Güçlü, bozulmaz. Altay Dağları dolaylarında bir dağ
BERKAY: Sağlam ve güçlü kimse
BERKE: Döğme. Naz
BERKER: Güçlü, sağlam kişilikli
BERKİN: Güçlendirilmiş
BERKKAN: Güçlü soydan gelen
BERKMAN: Güçlüm, sağlam kişilikli
BERKSAN: Güçlü tanınan kişi
BERKYARUK: Sert silah. Büyük Selçuklu kağanı
BERTAN: Sabahın en erken meyvesi. Yürek gözü
BERTUĞ: Engel tanımayan, güçlükleri aşan
BEYHAN: Sır saklamayan
BEYREK: Karargah
BİLEDA: Ünlü Hun Kağanı Attila’nın kardeşi
BİLGE: Bilgili yüce kişi
BİLGE KAĞAN: Göktürk Kağanı
BİLGİN: Alim, bilim adamı
BİRAND: Özel yemin
BİRKAN: Aynı soydan olan
BİROL: Tek ol, bir ol dileği
BOĞAÇ: Boğa gibi güçlü
BOĞAÇHAN: Boğayı deviren kağan
BORAN: Bora. Sis, duman. İç sıkıntısı. Yaban güvercini
BOYLA BAGA TARKAN: Bilge Tonyukuk’un diğer adı
BOYSAN: Yakışıklı
BOZKURT: Türklerin kutsal hayvanı
BÖRTEÇİNE: Ergenekon Destanının erkek kurdu
BÖRÜ: Kurt
BUGA: Boğa
BUĞRA: Genç erkek deve
BULGAR: Olgun, bilgili kişi. Bir Türk boyu
BULUT: Hava kürede asılıdurmdaki su damlacıkları kütlesi
BUMİN: Merkez ordu. İlk Göktürk Kağanı
BURÇİN: Dişi geyik
BURKAY: Ay, hilal. Gücenmiş, kırılmış kimse
– C –
CEBE NOYAN: Cengiz Han’ın ünlü komutanlarından
CELASUN: Delikanlı
CELAYİR: Büyük bir Moğol boyu
CENGİZ: Deniz. Ünlü Kağan
COŞKUN: Coşmuş
– Ç –
ÇAĞAN: Şimşek. Bayram
ÇAĞATAY: Çağın en ünlüsü. Cengiz Han’ın oğullarından
ÇAĞDAŞ: Modern. Aynı çağda yaşayanlar. Çağa uygun
ÇAĞLAR: Şelale
ÇAĞLASUN: Dürüst
ÇAĞLAYAN: Şelale
ÇAĞRI: Davet. Bir doğan türü
ÇAKA: Savaş baltası
ÇAKA BEY: İlk Türk denizcisi
ÇAKIR: Bir doğan türü. Gürz. Mavimsi renk
ÇAVUŞ: Askeri bir rütbe
ÇELİK: Gücü artırılmış sert demir
ÇETİN: Sert, inatçı. Sarp, engelli. Çözümlenmesi güç
– D –
DAĞHAN: Dağ tanrısı. Oğuz Kağan’ın altı oğlundam biri
DEDE: Anne ve babanın babası. Derviş, bilge
DEDE KORKUT: Ünlü Türk bilgesi
DEMİR: Bir maden türü. Tmur adının değişmiş biçimi
DENİZ: Büyük su kütlesi
DENİZHAN: Oğuz Kağan’ın altı oğlundan biri
DEVRİM: Yıkma. İhtilal
DİNÇ: Zinde, sağlam
DİNÇER: Sağlam er
DOĞAN: Yırtıcı bir kuş
DOĞU: Güneşin doğuş yönü
DOĞUKAN: Doğu illerinin kağanı
DOĞUŞ: Doğma, ortaya çıkma
DORUK: En yüksek, zirve
DUMRUL: Okun sivri ucu
DURAN: Yaşayan, var olan
DURDU: Yaşayan, var olan
DURMUŞ: Yaşayan, var olan
DURSUN: Durması istenen
DÜZGÜN: Doğru, düz
– E –
ECEVİT: Çalışkan, açık düşünceli, sinirli, açıkgöz.
EDİZ: Değerli, ulu
EFE: Batı Anadolu yiğidi. Kabadayı
EGEMEN: Hakim, hüküm süren
EKİM: Ekme işi
EKİN: Tarladaki ürün
ELÇİ: Bir ülkeyi başka bir ülkede temsil eden kişi. Arabulucu
EMEK: Gayret
EMEN: Can, ruh
EMRE: Düşçü, hayallerle yaşayan
ENGİN: Geniş
ERAY: Erken ay. Ayın ilk gününde doğan
ERBİL: Yürekli, cesur
ERDAL: Genç kişi
ERDEM: Fazilet
ERDENAY: Ay gibi temiz. Merkür gezegeni
ERDİNÇ: Dinç, güçlü
ERDOĞAN: Yiğit doğan
EREN: Olgun, veli
ERGİN: Olgun, ermiş
ERENDİZ: Jüpiter gezegeni
ERGENÇ: Genç erkek
ERGUN: Yumuşak huylu
ERGÜN: Yumuşak huylu
ERHAN: Yiğit kağan
ERHUN: Hunlu yiğit
ERKAL: Yiğit kal dileği
ERKAN: Yiğit, erkek soyundan gelen kişi
ERKİN: Bağımsız
ERKUT: Güçlü, dayanıklı erkek. Kutsal kişi
ERMAN: Erdemli. Er kişi. Kutsal
EROL: Yiğitlik dileği
ERSAN: Yiğitliği ile ün yapmış kişi
ERSEN: Mutlu, neşeli erkek
ERSOY: Yiğit soydan gelen kişi
ERSİN: Olgunluk, bilgelik dileği
ERTAN: Tan zamanı
ERTEN: Tan
ERTUĞRUL: Dürüst, doğru kişi
ERTUNÇ: Tunç gibi sağlam erkek
ESER: Esinti, yel
ESİN BUGA: Timur’un ordusundaki ünlü komutan (Esenboğa adı bu komutandan gelir)
EVREN: Kainat
– G –
GENCAY: Ayın ilk bir haftalık dönemi, hilal, ayça
GENCER: Yeni yetişmiş yiğit
GENCO: Genç
GİRAY: Kırım hanlarına verilen ad
GÖKALP: Göklerin yiğidi bahadır
GÖKAY: Mavi gözlü kişi
GÖKBEY: Mavi gözlü bey
GÖKÇEK: Çok güzel
GÖKDENİZ: Gök renkli deniz. Büyük Okyanus
GÖKER: Gökyüzü gibi er
GÖKHAN: Göklerin hanı. Oğuz Kağan’ın altı oğlundan biri
GÖKMEN: Gök gözlü
GÖKSEL: Gökle ilgili
GÖKTUĞ: Savaşmayı seven kimse
GÖKTÜRK: Orta Asya’da eki bir Türk devleti ve bu devletten olan kişi
GÖNENÇ: Bolluk, rahatlık içinde yaşama
GÜÇLÜ: Gücü olan kişi
GÜN: Güneş. İyi yaşanmış zaman
GÜNDÜZ: Günün aydınlık çağı
GÜNER: Güneşin doğma zamanı
GÜNEY: Dört ana yönden biri
GÜNGÖR: Mutlu ol dileği
GÜNHAN: Oğuz Kağan’ın altı oğlundan biri
GÜNTEKİN: Güneş gibi ışık ve aydınlık saçan kimse
GÜRAY: Yeni doğan ay
GÜRBÜZ: Gelişmiş, iri yapılı, sağlam
GÜRHAN: Hanlar hanı. Kara Hitay hanlarına verilen ad
GÜRKAN: Canlı kanlı kişi
GÜROL: Büyü, geliş dileği
GÜRSEL: Gürlükle ilgili
GÜVEN: Kuşku duymadan inanma duygusu, itimat
GÜVENÇ: Güvenme duygusu. Sevinçli. Dayanak, arka, yardım
– H –
HAKAN: Türk ve Moğol kağanlarına verilen ad
HAN: Devlet başkanı
HINCAL: Öcünü, hıncını al buyruğu
HUNALP: Hun yiğidi
HÜLAGÜ: Tüylü at. İlhanlı Devletinin kurucusu
– I –
IŞBARA: Çalışkan
– İ –
İDİKUT: Tanrının kut verdiği kişi. Uygur kağanlarının kullandığı ün
İLBAY: Vali
İLBER: Kağana bağlı yüksek devlet görevlisi
İLHAN: Kağana bağlı özerk han
İLKAN: İlk kan
İLKEM: Benim ilkem
İLKER: İlk doğan erkek çocuk
İLTEBER: Eski Türklerde vali, komıutan
İLTER: Yurt koruyucusu
İLTERİŞ: Devleti yeniden derleyen toparlayan kişi. İkinci Göktürk Devleti’nin ilk kağanı
İNANÇ: Bir düşünceye kesin bağlılık. İman
İNAL: Soylu. Kağanın akrabası
İSTEMİ: Buyurma erki
İSTEMİ YABGU: Bumin Kağan’ın kardeşi, Batı Göktürk yabgusu
– K –
KAĞAN: Türk Devleti hükümdarı
KAPGAN: Algan, fatih. Kanlı, soylu. Göktürk kağanlarından
KAPLAN: Yırtıcı bir hayvan
KARACA: Esmer, yağız, karaşın. Bir ceylan türü
KARAHAN: Soylu olmayıp devlet kurmuş yönetmiş kişi
KARLUK: Eski bir Türk boyu
KARTAL: Yırtıcı bir kuş
KAŞGAR: Cesur, üstün nitelikli
KAYA: Sert ve büyük taş
KAYAHAN: Kaya gibi sert kağan
KAYHAN: Sert, güçlü sesli okuyucu
KAYRA: İyilik, yardım
KELEŞ: Yakışıklı
KESKİN: Sert huylu. Kesici
KILIÇ: Kesici bir silah
KILIÇARSLAN: Ünlü Selçuklu kağanı
KIRAÇ: Verimsiz toprak. Ağarmış
KIRGIZ: Bozguncu. Bir Türk boyu
KIVANÇ: Sevinme, iftihar etme, gurur duyma
KOÇAK: Koç gibi, cesur yürekli
KONGAR: Sarı ile siyah arasında bir renk
KONURALP: Gurulu, yiğit kişi. Osman Gazi’nin ünlü komutanlarından
KORAY: Canlı, hareketli
KORKMAZ: Korkusuz
KORKUT: Görkemli. Korku veren
KÖKSAL: Kökünü sal buyruğu
KÖMEN: Hayal, düş
KUBAT: Kaba, biçimsiz
KUBİLAY: Temizlik tanrısı. Cengiz Han’ın oğullarından biri
KUNT: Dayanıklı
KUNTER: Sağlam kişi
KURT: Türklüğün simgesi yırtıcı bir hayvan
KURTULUŞ: Bağımsızlığa erişme
KUTALMIŞ: Kutsanmış
KUTAN: Dua, yakarış
KUTAY: Çinliye benzeyen
KUTLU: Kutsanmış, saygıdeğer
KUTLUK: Kutsanmış
KUZEY: Güneşin az olduğu, soğuk, karanlık yön
KÜL TİGİN: Ateş tigini. Göktürk kağanlarından İlteriş Kağan’ın oğlu, Bilge Kağan’ın kardeşi
KÜR ŞAD: Yiğit, alp. Ünlü Göktürk tigini
– L –
LAÇİN: Bir tür yırtıcı kuş
– M –
METE: Soylu, saygıdeğer. Ünlü Hun Kağanı
MUKAN: Bir Göktürk Kağanı
MUTLU: Mesut, bahtiyar
– N –
NATUK: Yerleşim yeri
NAYMAN: Batı Moğolistan’da yaşayan sekiz kabileden oluşan topluluk
NOGAY: Başıboş, özgür. Bir Türk boyu
NOYAN: Bir soyluluk sanı. Başkomutan
– O –
OFLAZ: İyi, güzel, eksiksiz, tam. Gürbüz, yakışıklı, güzel giyinen. Becerikli. Eflatun rengi
OGEDAY: Çok akıllı, bilgili. Cengiz Han’ın oğullarından biri
OGÜN: Yıldönümü
OĞUL: Erkek çocuk
OĞULTÜRK: Türk çocuğu
OĞUZ: Olağanüstülük. Birleştirme, toplama
OKAN: Tanrının bir adı (Ogan)
OKAY: Beğenme
OKTAN: Ok atan
OKTAR: Okçu
OKTAY: Ok gibi güçlü
OLCAY: Talih, şans
OLCAYTO: Bahtı açık, bereketli
OLGUN: Yetişmiş, olmuş
ORAL: Şehri al anlamında buyruk
ORAY: Ay gibi parlak. Şehirli
ORÇUN: Bölge, vilayet. Kesici. İyi ahlaklı
ORHAN: Şehir yöenticisi
ORHUN: Türkleri kullandığı en eski yazı
ORKUN: Türkleri kullandığı en eski yazı
OYTUN: Kutsal, mübarek
OZAN: Kopuz çalıp söyleyen kişi, şair
– Ö –
ÖCAL: Öç alıcı
ÖĞÜNÇ: Kıvanç ,iftihar
ÖNAL: Öncü
ÖNER: Kılavuz
ÖZAL: Özünü al, bul dileği
ÖZALP: Özünde yiğit olan kişi
ÖZAY: Gerçek ay
ÖZBEK: Cesur, kendine güveni tam. Bir Türk boyu
ÖZER: Yiğit, doğru kişi
ÖZGEN: Özü geniş, rahat kişi
ÖZGÜÇ: Özü güçlü olan kişi. Moral
ÖZGÜN: Gerçek
ÖZGÜR: Bağımsız
ÖZHAN: Kağan soyundan gelen
ÖZKAN: Temiz kan. Soylu kişi
ÖZMEN: Dürüst
ÖZTÜRK: Katıksız, saf Türk
– P –
PAMİR: Orta Asya’da bir yayla
PANU: Batı Hun kağanı
PARS: Leopar
PAŞA: General, ordu komutanı
PEKER: Güçlü, yiğit, çok sağlam
PEKİN: Acımasız, sert
PUSAT: Silah
– S –
SAĞLAM: Sağlıklı, güçlü
SALDIRAY: Saldırgan
SALTUK: Serbest bırakılmış köle
SALUR: Saldırgan. Silahşör
SANCAK: Bayrak
SANCAR: Kısa kama, bıçak
SANER: Ünlü, tanınmış kişi
SANLI: Şüpheci
SARICA: Sarı gibi
SARP: Çetin, sert
SARUCA: Sarı gibi
SARUHAN: Saruhanoğulları Beyliğinin kurucusu
SARVAN: Deve süren, deveci
SATUK: Satılmış
SAVAŞ: Harp, dövüşme
SAVCI: İddiacı. Ünlü
SAYGIN: İtibarlı, saygı gören
SAZAK: Sazlık. İnce yağan kar. Ak bulut. Poyraz. Sezgin, uyanık
SEÇKİN: Seçilmiş
SELÇUK: Güzel konuşan
SENCER: Kılıç saplayan, batıran. Büyük Selçuklu Devletinin son kağanı
SERGEN: Sergi yeri
SEZER: Duygulu, hassas
SEZGİN: Arif, sezici
SİNAN: Mızrak, süngü
SİYAVUŞ: Sevimli ,canayakın
SONER: Son doğan erkek çocuk
SOYSAL: Uygar, medeni
SÖNMEZ: Canlı, parlak
SUBAY: Bilgili deneyimli asker. Çocuğu olmayan, bekar
SUBUTAY: Cengiz Hanın ünlü generalinin adı
SUNGUR: Kartal. Şahin
– Ş –
ŞAD: Ordu komutanı. Tigin. Cesur
ŞENEL: Şen ve mutlu ol dileği
ŞENER: Neşeli, mutlu kişi
ŞENOL: Sevinçli ol dileği
– T –
TABDUK: İbadet, tapınma
TABGAÇ: Dövüşçü, kavgacı
TALAY: Okyanus
TALAYHAN: Neptün gezegeni
TAMGAÇ: Memur, devlet görevlisi
TAN: Gün doğumu, şafak
TANJU: Sonsuz genişlik. Hun kağanlarının ünvanlarından
TANKUT: Savaşlarda tuğların yanına ya da ucuna takılan kumaş
TANMAN: Tan vakti doğan
TANRIVERDİ: Tanrı’nın verdiği nimet, iyilik
TANSU: Mucize
TANYU: Ulu, ulaşılmaz
TARDU: Öncelikli, ayrıcalıklı. Göktürklerde üst düzey yöneticilere verilen ad
TARKAN: Ayrıcalıklı, saygın kişi. Eski Türklerde vezir, vekil
TAŞKIN: Coşkun, ateşli
TAYANÇ: Dayanak
TAYLAN: Beyefendi, saygılı kişi
TEKİN: İyi, güzel. Güvenilir
TEOMAN: Sis, duman. Bilinen ilk Türk kağan
TINAZ: Ot yığını
TİGİN: Kağan oğlu, şehzade, prens
TİMUÇİN: Ucu sivri demir. Cengiz Han’ın gerçek adı
TİMUR: Demir. Ünlü Türk kağanı
TOGAY: Dolunay. Küçük orman
TOKTAMIŞ: Durucu, kalıcı, uzun ömürlü
TOLGA: Savaşçı başlığı
TONGA: Asya kaplanı
TONYUKUK: Sonsuz genişlik. Bilgelik ve deneyim
TOPRAK: Yeryüzü parçası
TORAMAN: Fahri, onursal. İri
TOROS: Kaba. Akdeniz Bölgesinde sıradağ
TOYGAR: Tarla kuşu
TOYGUN: Genç, deneyimsiz. Doymuş
TUGAY: Alay ile tümen arasındaki askeri birlik
TUĞ: Sancağın ucuna takılan kumaş, at kuyruğu
TUĞBERK: Göklerin hakimi
TUĞRA: Osmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları, özel bir biçimi olan sembolleşmiş işaret
TUĞRUL: Bir doğan türü. Doğru
TUĞSAVUL: Tuğ taşıyan kişi
TUNA: Yavru. Görkemli, gösterişli
TUNAHAN: Osmanlı döneminde Tuna çevresindeki hanlara verilen ad
TUNAY: Ayışığı
TUNCAY: Tunç renginde ay
TUNCEL: Tunç gibi güçlü el
TUNCER: Tunç gibi güçlü olan
TUNÇ: Koyu kızıl renkte metal alaşımı, bronz
TUNGA: İhtişam. Asya kaplanı
TURAN: Çok çocuğu ölen ailelerin dileği. Büyük Türk Birliği
TURGAY: Serçe. Türk ayı
TURGUT: Uzun ömürlü. Yaşanılan yer
TURHAN: Eski Türklerde vergi ödemeyen, hükümdar huzuruna izinsiz girebilen, saygın kişi.
TURKUAZ: Maviye yakın mavi yeşil arası Türk rengi
TUTKU: Aşırı istek
TÜMER: Tüm erkek, yiğit
TÜRK: Türemek. Güç. Töreye bağlı. Budunumuzun adı
TÜRKAY: Ay gibi parlak Türk
TÜRKER: Yiğit Türk
TÜRKEŞ: Orhun Yazıtlarında adı geçen bir Türk savaşçı
TÜRKMEN: Bir Türk boyu, Oğuzlar
TÜRKÖZ: Özü, aslı Türk olan
TÜRKŞAD: Kutlu Türk
– U –
UGAN: Tanrının adlarından
UĞUR: Şans, talih
ULAŞ: Yetişme, erişme. Ululuk
ULDIZ: Yıldız
ULUĞ: Ulu, saygın kişi
ULUĞ BEY: Ünlü bilim adamı kağan
UMUR: Umutlu
UMUT: Umulan, ümit
URUNGU: Savaşçı kişi. Kür Şad’ın oğlu
UTKAN: Yenmiş, kazanmış
UTKU: Zafer
UYGAR: Çağdaş, medeni
UYGUR: Tarihte bir Türk devleti
– Ü –
ÜLKEN: Üstün, süper
ÜNAL: Ün alan. İnal soyundan gelen
ÜNSAL: Adın duyulsun dileği
ÜSTÜN: Üstte olan
– V –
VAROL: Var olma, yaşama dileği
– Y –
YABGU: Üst düzey yönetici. Özerk kağan
YAĞIZ: Esmer, karaşın
YAĞMUR: Gökyüzünden inen su
YAKUT: Bir süs taşı. Bir Türk boyu
YALÇIN: Dik, sarp, ulaşılmaz
YALIM: Ateş, kıvılcım
YALIN: Sade
YALMAN: Kılıcın keskin ağzı
YALVAÇ: Peygamber
YAMAN: Üstün nitelikli. Kötü, fena
YAMTAR: Güçlü. Obur
YAŞAR: Doğan çocuğun uzun ömürlü olması dileği
YAVUZ: Sert huylu
YAZGAN: Yazıcı. Tanrının adlarından
YENER: Üstün gelen, kazanan
YETİŞ: Eriş, ulaş dileği
YETKİN: Yetişkin, olgun
YILDIRAY: Işık saçan parlak ay
YILDIRIM: Şimşek
YILDIZ: Parlayan gök nesnesi
YILDIZHAN: Oğuz Kağan’ın altı oğlundan biri
YILMAZ: Korkusuz, yenilmez
YİĞİT: Cesur, alp
YOLLUĞ TİGİN: Göktürk Yazıtlarını yazan kişi. Kapgan Kağan’ın oğlu
YÜCEL: Ululuk
YÜKSEL: Yükseklik, büyüklük
Kaynak: TDH