Bağırsak Florası ve Önemi

Share

Prof. Dr. Osman Beyazoğlu

Bağırsaklar insanların en uzun ve en önemli organıdır.  Bağırsaklarda bulunan canlı organizmaların tümü bağırsak florasını (mikrobiyom) oluşturmaktadır.  Bağırsak florasının çoğunluğunu bakteriler teşkil eder, bakteri türleri 500 civarında ve bunların %98’i faydalı bakterilerdir. Her insanın bağırsak mikrobiyomu kendine özgüdür, florayı oluşturan bakterilerin ancak %10-20 kadar başka insanların bağırsaklarında da bulunur.  Bağırsak mikrobiyomunda bazı mantarlar da (bira mayası gibi) bulunmaktadır. Bağırsak mikrobiyomunu teşkil eden mikroorganizmaların sayısı insan vücudundaki hücre sayısından daha fazladır. Bunlar midede ve ince bağırsaklarda bulunmazlar, kalın bağırsaklarda yerleşmişlerdir.

Bağırsak mikrobiyomu doğumdan sonra gelişmeye başlar, normal doğumla olan çocukların sezeryanla doğanlara göre daha yüksek sayıda mikrobiyoma sahip olurlar.  Bebeklerin anne sütü ile beslenip beslenmemeleri de mikrobiyomu etkilemekte, anne sütü alanların mama ile beslenenlere göre daha fazla mikrobiyoma sahip oldukları bazı çalışmalarla ortaya konmuştur.

Bağırsaklar bağışıklık sistemi hücreleri ile irtibat halinde ve bağışıklığı kontrol eden merkez olarak bilinmektedir. Bağırsaklarla beyin arasında irtibat vardır, bağırsaklardan beyne gönderilen sinyaller beyinden alınan sinyallerden daha fazladır. Bazılarına göre bağırsaklar insanın ikinci beynidir.  Bağırsak mikrobiyomunda denge bozulursa, zararlı bakterilerin sayısı artar, faydalı bakterilerin sayısı azalır, bu durum hastalıkların artmasına neden olur.

Bağırsak florasında dengenin bozulması şişkinlik, sürekli gaz birikimi, iştahsızlık, halsizlik ve kilo kaybı şeklinde hissedilmektedir.  Bağırsak sağlığı insanın genel sağlığını da etkiler, bağırsaklar sağlıklı değilse hastalıklar da artar.

Bağırsak florasının görevleri

  • Bağırsak florasında faydalı bakteriler zararlı bakterilerin çoğalmasını engeller. Zararlı bakterilerin çoğalması kontrol edilemezse, hastalıklara sebep olur.
  • Bağırsaklardaki dost bakteriler toksinlerin ve zararlı bakterilerin karaciğere ulaşmasını ve bu organın yorulmasına engel olur.
  • Faydalı bakterilerin alerjik reaksiyonları önlemede de rolleri vardır, bunların azalması alerjik reaksiyonları artırır.
  • K2 vitamini bağırsaklardaki faydalı bakteriler tarafından üretilir ve vücudun kullanabileceği şekle sokulur.
  • Faydalı bakteriler proteinlerin, sindirilemeyen başka gıdaların parçalanmasına ve emilmelerine yardımcı olur.
  • Faydalı bakterilerden laktik asit bakterileri laktozu parçalayan enzimi üretir, bu bakteri aynı zaman da laktik asit üretir, laktik asit zararlı bakterilerin çoğalmasını önlediği gibi, vücudun mineral emilimini de artırır.
  • Bağırsak mikrobiyomunda  yer alan bir çeşit mantar olan bira mayası (Saccharomyces cerevisiae) ishal gibi bağırsak rahatsızlıklarını önlemeye yardımcı olur.
  • Mutluluk hormonu olan serotonin %95’i bağırsaklarda faydalı bakteriler tarafından üretilir.
  • Bağırsaklardaki faydalı bakteriler bağışıklık sisteminin savaşçı hücreleri ile iletişim halindedir, dolayısıyla bunlar hastalıklarla savaşır ve vücudu hastalıklara karşı korur.
  • Bağırsak florasında dengenin bozulması, faydalı bakterilerin azalması dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü, bakteriyal ve viral enfeksiyonlar gibi rahatsızlıklara sebep olmaktadır.

 

Bağırsak florasını bozan etkenler

  • Bağırsak florasını bozan etkenlerin başında sağlıksız beslenme gelmektedir. Beyaz undan yapılan ürünler, beyaz pirinç; bunlar bağırsaklardaki zararlı bakterilerin sayısın artırırlar, bu da mikrobiyom dengesini bozarak insanın genel sağlığını etkiler.
  • Margarinler, ay çiçek yağı, mısırözü yağı, rafine zeytinyağı; faydalı bakterilere zarar verirler.
  • Hazır meyve suları, meşrubatlar, enerji içecekleri gibi içecekleri fazla tüketme faydalı bakterilerin azalmasına ve zararlı bakterilerin artmasına sebep olur.
  • Antibiyotikler, ağrı kesiciler, romatizma ilaçları, antidepresanlar ve kortizon ilaçları faydalı bakterileri öldürerek vücudun bağışıklık sistemini zayıflatırlar.
  • Gıdaların raf ömrünü artırmak ya da lezzet katmak için kullanılan katkı maddeleri bağırsak mikrobiyomuna zarar verir. Özellikle früktoz şurubu ve gluten gibi pek çok madde bağırsaklardaki mikroorganizmaların dengelerinin bozulmasına sebep olmaktadır.
  • Alkol ve sigara kullanımı bağırsaklardaki dost bakterilerin azalmasına ve zararlı bakterilerin çoğalmasına yol açarak hastalıklara davetiye çıkarırlar.
  • Tarımda kullanılan çeşitli ilaçların kalıntıları besin zinciri yolu ile insan bünyesine ulaşırsa, bunlar bağırsaklardaki faydalı bakterilere büyük zarar verirler.
  • Antibiyotiklerin ve başka kimyasalların yer aldığı suni yemlerle beslenen hayvanların etlerini ve süt ürünlerini tüketen insanlarda bağırsak florasında faydalı bakterilerin azaldığı bilinmektedir.
  • Bol şeker içeren besinlerin tüketilmesi bağırsaklardaki zararlı bakterilerin sayısını artırır, bağırsak florasında denge faydalı bakterilerin aleyhine bozulur.

Bağırsak florasını korumak ve artırmak için hangi besinleri tüketilmeli ?

Bağırsaklardaki faydalı mikroorganizmalara zarar veren etkenlerden uzak durarak, bunların sayısını artıran ve besinin oluşturan gıdaları tüketerek bağırsaklardaki florayı dengede tutmak ve sayılarını artırmak mümkün olmaktadır.  Bunun için probiyotik ve prebiyotik olarak adlandırılan besinleri düzenli tüketmek gerekmektedir.

Probiyotik besinler, yani faydalı bakterileri ihtiva eden besinlerdir. Bunların başında ev yoğurdu, ev sirkesi, ev kefiri, ev turşusu gelmektedir.  Bu besinlerin mutlaka evde yapılanları tercih edilmeli, çünkü endüstriyel olanlarda çeşitli katkı maddeleri bulunmakta, katkı maddeleri de floradaki organizmalara zarar vermektedir. Adı geçen besinler düzenli olarak tüketilirse, bağırsaklardaki faydalı bakterilerin sayısını artırır ve çeşitli etkenlerle azalanlar takviye edilmiş olur.

Prebiyotik gıdalar bağırsaklardaki dost bakterilerin besinini oluşturur, bunlar lifli (posalı) besinlerdir. Her gün düzenli olarak sebze-meyve, kuru baklagil ve tam tahıllı ürünler tüketilirse,  hem bağırsaklardaki organizmalar beslenir, hem de bağırsaklar daha iyi çalışır.

Sonuç

İnsanlarda bağırsaklar, sadece sindirilen besinlerin emildiği ve sindirilemeyenlerin dışarıya atıldığı yerler olmayıp, önemli görevleri yerine getiren organlardır. Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, sağlıklı olmanın yolu bağırsaklardan geçmektedir.  Sağlıklı ve dengeli bir bağırsak florasına sahip olan insanın sindirim sistemi görevini daha iyi yapar ve bağışıklık sistemi daha güçlü olur.  Bağışıklığı güçlü olanların hastalıklara yakalanma riski azalır.  Bağırsak mikrobiyomu beslenme ile büyük ölçüde etkilenmektedir.  Hayvansal yağ ve proteine az yer vererek, işlenmiş besinleri tamamen hayatımızdan çıkararak, lif bakımından zengin bitkisel besinleri daha fazla tüketerek, sağlıklı bağırsak florasına sahip olabiliriz ve  bu da bizim daha sağlıklı olmamızı sağlayabilir. Saygılarımla.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.