Prof. Dr. Osman BEYAZOĞLU

 

Acı biber tek yıllık bir kültür bitkisidir.  Meyveleri uzun, içi boş, taze iken yeşil ve olgunlaştığında kırmızı, koyu-kırmızı ve sarı-kırmızı renklerdedir.  Bunun meyveleri daha çok baharat olarak tüketilmektedir.  Anavatanı Güney Amerika, 7 bin yıldır kültürü yapıldığı bilinmekte ve Amerika kıtasının Avrupalılar tarafından istila edilmesinden sonra önce Avrupa’ya ve oradan Asya’ya yayılmıştır.  Anadolu’da ilk üretimi 16.yüzyılda başlamıştır.  Acı biber olarak bilinen biber çeşidi ülkemizin bazı bölgelerinde daha çok yetiştirilmekte ve tüketilmektedir(Güneydoğu, Güney Anadolu). Bilimsel adı: Solanaceae familyasından Capsicum annum, çeşitli kültür varyeteleri mevcuttur.

Acı biberin meyveleri hem taze hem de olgunlaşmış halde tüketilmektedir. Olgun meyveleri kurutulduktan sonra toz haline getirilerek pul biber şeklinde daha çok tüketilmektedir.   Bunun bileşiminde acılık veren kapsaisin adlı bir alkoloid mevcuttur,  bunun dışında 200’den fazla aktif bileşik tespit edilmiş, sabit yağ ve uçucu yağ gibi bileşikler önemlileridir.

Acı biberin iştah açıcı ve idrar artırıcı etkileri vardır. Sindirim sistemini uyararak sindirim salgısını artırır ve sindirimi kolaylaştırır.  Taze biber bol miktarda C vitamini, ayrıca A provitamini,  B1, B2 ve E vitaminleri ihtiva etmektedir.

Acı biber yaygın olarak baharat olarak kullanılır, ilaveten tıbbi amaçla kullanılmaktadır.  Antibakteriyal (bakteri öldürücü etkisi) etkiye sahiptir. Acı biberin deri ile temas ettiği zaman tahriş edici etki de gösterebilir, yanma şeklinde belirti verir, aksırma ve göz yaşarması gibi etkileri de görülebilmektedir. Acı biberin yakıcı etkisinden yararlanılarak dışarıdan romatizma ağrılarını gidermede kullanılmaktadır.

Düzenli ve normal tüketilen acı biberin kanın incelmesini sağladığı ve pıhtılaşmayı önlediği; vücutta asit oranını dengelediği ve özellikle ürik asidin artışını engelleyerek romatizma ve kemik hastalıklarına yakalanma riskini azalttığı bilinmektedir.  Düzenli tüketenlerde trigliserit ve LDL(kötü kolesterol) kolesterol seviyelerinde düşüşler gözlenmiştir. Metabolizmayı hızlandırma ve bol lif ihtiva ettiğinden kabızlığı önleyici etkileri de bulunmaktadır.

Bazı biberler çok acıdır, bunlar fazla tüketildiği zaman sindirim sistemini etkileyebilir, hücrelerin yapısını bozabilir ve mide duvarında hasarlar meydana getirebilir.  Bu özelliği ile kanser oluşmasına bile neden olabilir, ancak sınırlı tüketildiğinde de kanseri önlemede etkisi olduğu iddia edilmektedir.

Konunun uzmanlarının çoğunun ortak görüşü;  herhangi bir sindirim rahatsızlığı olmayanlar acı biberi rahatlıkla tüketebilirler, bütün hastalıklara karşı koruyucu etkisi mevcuttur. Ayrıca acı biberin hücreleri yenilediği, vücuttan toksinlerin atılmasında rol oynadığı ve beyinde endorfin hormonu salgısını artırdığı bilinmektedir.

Besinlerle birlikte tüketilen acı biberin açlık-tokluk dengesinde makro besin alımını değiştirdiği ve tokluk hissini artırdığı da iddia edilmektedir. Yapılan çalışmalar acı biberde bulunan aktif bileşen olan kapsaisinin yağ depolanmasını azaltabileceği ve buradan kilo kaybetme potansiyeli olduğunu göstermektedir. Ayrıca acı biberin yemek yeme isteğini azalttığı ve enerji alımını baskıladığı yorumlanmaktadır.

Bir araştırmada kahvaltıda acı biber tüketildiğinde,  öğle yemeğinde önemli ölçüde protein ve yağ alımını azalttığı görülmüş; ayrıca vücut sıcaklığını artırdığı ve bu durumun enerji tüketiminin artmasına yol açtığı bilinmektedir.  Araştırmalar acı biberi düzenli tüketenlerin tüketmeyenlere göre kilo kaybının daha fazla olduğunu göstermektedir.

Metabolizmayı hızlandıran ve yağ yakan bir karışım:  Bir kase yoğurdun içine 1 çay kaşığı acı biber,  1 çay kaşığı karabiber, 1 çay kaşığı toz tarçın,  1 çay kaşığı toz zerdeçal,  1 tatlı kaşığı keten tohumu ve rendelenmiş 1 elmanın yarısı; bunlar iyice karıştırılıp tüketilebilir.  Bu karışımın metabolizmayı hızlandırdığı, yağ yakmaya ve kilo vermeye yardımcı olduğu belirtilmektedir.

Sonuç olarak, acı biberdeki etkin madde olan kapsaisinin herhangi bir yan etkisinin olmadığı, acıya karşı özel hassasiyeti olmayan, mide bağırsak rahatsızlığı olmayanların acı biberden korkmamaları gerektiği ve aşırı olmamak kaydıyla tüketilmesinin faydalı olduğunu söyleyebiliriz. Saygılarımla.

 

 

 

editör

Recent Posts

”İnsan Haklarıyla İnsandır. Hangi Haklar Bunlar” Kutlu Yol Söyleşilerinin konusuydu

Dilde Fikirde İşte Birlik Yolu Derneği’nin Kutlu Yol Söyleşileri'nde ağırlıklı olarak Türklük, Çağdaş Uygarlık Yolu ve Toplumsal…

1 hafta ago

“Kadına Yönelik Şiddetin Biyolojik , Psikolojik ve Sosyolojik Altyapısı” Kutlu Yol Söyleşilerinde konuşuldu

Ağırlıklı olarak Türklük, Çağdaş Uygarlık Yolu ve Toplumsal Bilinç ve Gelişim alanları üzerine görüşlerin sunulduğu…

3 hafta ago

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: “KKTC, Türk dünyasının Akdeniz’e açılan kapısıdır.”

Tatar, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Brüksel Temsilciliğinde, Belçika'daki Türk iş dünyası temsilcileriyle düzenlediği…

4 hafta ago

Aktau, Türk Dünyası’nın Yeni Kültür Başkenti Seçildi!

Aktau, TÜRKSOY’un kararıyla Türk Dünyası-2025 Kültür Başkenti seçildi. Kazakistan’ın Hazar kıyısındaki bu tek liman kenti,…

1 ay ago

Türk dünyası gençliği Almatı’da buluşuyor

TÜRKSOY Kazakistan’ın Almatı şehrinde Türk Dünyası Gençlik Buluşmaları kapsamında 1. Türk Dünyası Gençlik Forumu düzenleyecek.…

1 ay ago

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk dünyasına katkılarımızın büyük olabileceğine inanıyorum

Bu fırsatı, KKTC’nin Türk dünyasına değer katabileceği alanları göstermek açısından önemli bulduğunu söyleyen Tatar, “Türk…

1 ay ago