10 KASIM ve ATATÜRK’Ü ANLAMAK

Share

 

Ülkemizin kurtarıcısı, devletimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938 günü saat dokuzu beş geçe hayata gözlerini yummuştu.

Her yıl 10 Kasım sabahı tüm yurtta, Mustafa Kemal Atatürk’ün hakka kavuştuğu an olan saat 9.05’te sirenler eşliğinde saygı duruşuna geçilerek anma törenleri gerçekleşir. Atatürk, ebedi istirahatgahı olan Anıtkabir’de de devlet erkânının katıldığı resmi törenlerle anılır sonrasında bağrından çıktığı Türk halkı Anıtkabir’e hücum ederek Ata’sına şükran ve saygılarını sunar.

10 Kasım tarihini de içine alan hafta Atatürk Haftası olarak anılır. Hafta boyunca Atatürk ile ilgili etkinlikler düzenlenir, onun fikirleri, hayatı anlatılır, konuşulur. Gerçekleştirdiği atılımlar ve ilkeleri ışığında gelecek için yapılması gerekenler vurgulanır. Okullarda etkinlikler düzenlenir, panolar hazırlanır. Radyo ve televizyonlarda bu hafta boyunca Atatürk’ün kendi sesinden konuşmaları dinletilir, Atatürk ve yapmış olduğu çalışmalarla ilgili belgesel programlar ve Atatürk’le ilgili filmler gösterilir idi.

Tabiidir ki burada önemli olan bütün bunların bir alışkanlık olarak tekrarından ziyade, ATATÜRK’Ü ANLAMAK esas olmalıdır.

Atatürk’ü anlamak demek; Türk tarihine yön ve yol çizen eşsiz rolünü anlamak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; yüksek erdemi ve eşsiz dirayeti ileYa İstiklal Ya Ölüm”  seslenişiyle belirttiği üzer; Türk Milletinin hiçbir şart altında boyunduruk altına alınamayacağını görmek demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; yanmış, yıkılmış, yorulmuş ve yenilmiş bir toplumu adeta küllerinde yeniden ateşleyerek tekrar ayağa kaldırışı, şahlanışı anlamak demek;

Atatürk’ü anlamak demek; Samsun’da atılan ilk adımla: kafalardaki esaret zincirlerinin kırılışını,  muharebe meydanlarındaki kahramanlıklarla: düşmanların/saldırganların hayallerinin yıkılışını anlamak demek;

Atatürk’ü anlamak demek; Sakarya savaşı sırasında söylediği “Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz” sözüyle güçlü imanı, kararlılığını anlamak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; “Yurt toprağı! Sana her şey feda olsun.” Sözüyle, Vatan için her şeyi feda etmeye hazır olunması gerektiğini anlamak demektir.

Atatürk’ü anlamak demek; “Milli benliğine sahip çıkmayan milletler, başkasının şikârı/avı olur.” Felsefesini, inancını anlamak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; Türk kurtuluş hareketinin felsefesini, ruhunu anlamak demektir,

Atatürk’ü anlamak demek; Türkün bağımsızlık ve hürriyet aşkını anlamak demektir,

Atatürk’ü anlamak demek; yok olmanın eşiğine gelmiş bir Büyük Milletin uyanışını; zaferlerle, başarılarla dünya yüzündeki saygın yerini yeniden almasının manasını anlamak demektir,

Atatürk’ü anlamak demek;  “Ben her şeyden önce bir TÜRK Milliyetçisiyim. Böyle doğdum, böyle öleceğim.” Deyişiyle Türk ve Türklüğe verdiği önemi anlamak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek;Türk’e kefen biçenin ölümü korkunç olur” sözünün, bir daha tarihin sayfalarına altın harflerle kazındığını hissetmek, anlamak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; Türk toplumunda, millet olma bilincini ve milli dayanışma düşüncesinin uyandırılması demek olduğunu anlamak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; 1923’te söylediği, “Milli emeller, milli irade, yalnız bir şahsın düşüncesinden değil, bütün millet fertlerinin, arzularının, emellerinin birleşmesinden ibarettir.” deyişini, Cumhuriyet ve Demokrasinin manasını anlamak, demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” özdeyişiyle dile getirdiği; yönetilenle yönetenlerin birbirine güveni ve barışıklığı esasına dayalı olan “Cumhuriyet”, tanımıyla temel yönetim biçiminin ne olması gerektiğini anlamak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; “tek kişi” anlayışının Türk toplumuna uymadığını, uymayacağını; yani esas olan tek kişinin iradesi değil (o ortamda çok rahat elde edebilirdi)  Milletin iradesi olduğunu anlamak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; Onun milli iradeye verdiği önemi ve Türk Milletine olan güvenini anlamak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; Beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. Doğumumdaki tek olağanüstülük TÜRK olarak doğmamdır.” Sözündeki alçak gönüllülüğü, mütevazılığı ve Milletine olan aşkı, verdiği değeri anlamak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; O’nun iyi bir asker ve şanlı bir komutan olmasının ötesinde kendi yaşadığı dönemi çok iyi kavrayan bir aydın olduğunu anlayabilmek demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; 57 yıllık hayatını, mücadelesini, Milletimize kazandırdıkları ve kazandırmak istediklerini doğru anlamak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; çağın gereği olan yeni kalkınma yöntem ve hamlelerinin öneminin vatandaşlarımıza anlatılması, benimsetilmesi demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; ona düşmanlık edilerek hiç bir yere varılamayacağını,  hiçbir şey elde edilemeyeceğini anlamak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; O’nun devlet anlayışının temelini; milli bir devlet, vatansever aydın ve idareci, milli benliği güçlü bir millet olma değer ve ideallerinin sürekli korunması olduğunun anlaşılması demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; Mantıklı ve gerçekçi olmanın, Millete hep hakikatleri söylemenin önemini “Milleti aklımızın ermediği, yapmak kudret ve kabiliyetini kendimizde görmediğimiz hususlar hakkında kandırarak geçici teveccühler elde etmeye tenezzül etmeyiz” sözünün anlamını anlamak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek;  “Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir” sözü ile akıl ve bilime verdiği önemi anlamak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek;  “İnsanları mesut edecek tek vasıta, onları birbirlerine yaklaştırarak, onlara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı maddî ve manevî ihtiyaçlarını karşılamaya yarayan hareket ve enerjidir” derken; insani ilişkilerin, toplumu oluşturan fertlerin birbiri hakkında iyi duygular beslemesinin önemini anlamak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; yalnızca Türk toplumunun, Türkiye’nin kaderini tayin eden değil aynı zamanda mazlum milletlere ve emperyalizme karşı direnen toplumlara heyecan veren ilham kaynağı olduğunu anlamak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; geri kalmışlığın içine gömülmüş uyuşuk, atıl, hareketsiz ve sinmiş millet ya da toplumlara Anadolu coğrafyasından yükselen ses ve ışık dalgası ile yol gösterici olduğunu anlamak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; O’nun “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözü barış idealinin simgesi, “İnsan, mensup olduğu milletin varlığını ve mutluluğunu düşündüğü kadar, bütün dünya milletlerinin huzur ve refahını düşünmeli ve kendi milletinin mutluluğuna ne kadar kıymet veriyorsa, bütün dünya milletlerinin mutluluğuna hizmet etmeye elinden geldiği kadar çalışmalıdır. Bütün akıllı adamlar takdir ederler ki bu yolda çalışmakla hiçbir şey kaybedilmez. Çünkü dünya milletlerinin mutluluğuna çalışmak, diğer bir yoldan kendi huzur ve mutluluğunu temine çalışmak demektir” sözleri ile insanlara verdiği değeri, insanlığın hizmetinde çalışmayı amaç edinme azmini de anlamak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; insana verdiği değer, duyduğu saygı çerçevesinde; anlaşmazlıkların ortadan kalkması ve başlıca dileğinin dünyada yalnızca sevginin, barışın egemen olması haykırışını da anlamak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; Türk milletinin birliğine ve bağımsızlığına göz diken mihrakların, farklı yol ve yöntemler kullanarak durmaksızın devam eden faaliyetleri karşısında, onun mücadelesi sürecinde ki var olan sorunların bir benzeri, belki de daha ağırı ile karşı karşıya kaldığımızda, onun irade ve kararlılığıyla, emanetlerine ve eserlerine, Ülkemize sahip çıkmak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek;  Milli olan tüm kavram ve kurumlara, maddi manevi değerlere ileri düzeyde alerji duyan köksüz ve kimliksiz zihniyetlere ve Türkiyeyi içeriden yıkmak için elinden ne geliyorsa yapan ayrıştırıcı, yıkıcı ve inkârcı zihniyetlere karşı dimdik ayakta durabilmek, mücadele etmek demektir;

Atatürk’ü anlamak demek;  “Ben kaybedersem Millet kaybeder, ben yıkılırsam Ülke yıkılır” anlayışına/söylemlerine karşılık; yıllar önce söylediği; “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” Sözünün anlam ve manasını ve de Cumhuriyetimizin varlığı ve sürekliliği açısından da bir güven kaynağı olduğunu anlamak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek;  “Millete efendilik yoktur. Hadimlik vardır. Bu millete hizmet eden, onun efendisi olur” sözü doğrultusunda yönetici konumunda bulunanların nasıl davranması gerektiğini anlamak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek;  O’nun eserleri ve öğütlerinin Türk Milleti var olduğu sürece yaşayacağına, yaşatılacağına inanmak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; bize bıraktığı eserlere sahip çıkılması ve yeni nesillere daha iyi anlatılması demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; 1923 te söylediği “Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” sözü çerçevesinde her an “Vatan Müdafaasına” hazır olmak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; “Ey yükselen yeni nesil istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz” sözleriyle emanet ettiği, geleceğimizin teminatı, yarınlarımızın sahibi çocuklarımız ve gençlerimizi bu ruh ve irade ile yetiştirmek ve hiç şüphesiz ki bu mirası ilelebet koruyacak ve muhafaza edecek anlayışı taşımak demektir;

Atatürk’ü anlamak demek; 1908 de söylediği “Büyüklük odur ki, hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için gerekli ülkü neyse onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır. Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. Önüne sayılamayacak güçlükler yığacaklardır, kendini büyük değil küçük, zayıf, vasıtasız, hiç telakki ederek, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu güçlükleri aşacaksın. Ondan sonra sana büyüksün derlerse, bunu diyenlere de güleceksin”  sözünün anlam, şümul ve sonuçların kavrayabilmek ve gereğini yerine getirmektir;

Atatürk’ü anlamak demek;  Milli bayramları sabote eden gayrı millî yaklaşım ve anlayışa karşı 10 Kasım ve diğer anma törenlerine de; soğuk ve mesafeli yaklaşımlara karşı, taşınan art niyeti fark ederek daha yoğun katılımlı, daha coşkulu katılmak demektir;

Bu düşüncelerle doğru anlaşılması, kıymetinin bilinmesi ve hatıratının sürekli yaşatılması temennileriyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Milli Mücadelemizin bütün kahramanlarını, bütün aziz şehit ve gazilerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.

Hüseyin ÇAKIR, 10.11.2018, ANKARA

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.